Galeri Direktörümüz Seval Hanım, Home Art dergisine verdiği röportajda sanat hediye etmenin inceliklerinden ve ulaşılabilir sanatın sanatseverler için öneminden bahsetti.

Sanat eseri hediye etmek, hediye eden kişinin kültürünü ve vizyonunu ortaya koyan bir düşünce. Sanat eserinin biricikliği, hediye edenin de biricikliği ile özdeşleşir. Eseri hediye eden kişi de o evin duvarlarında yaşayacak, unutulmaz olacak ve sofralarda defalarca konuşuluyor olacak. Böyle bakıldığında sanat eseri hediye etmek düşüncesi bile başlı başına çok özel bir davranış, Her ikisi de eş değer öneme sahip aslında.  Hediye eden kişi , alacağı resmin kompozisyonu ve hediye edeceği kişiler arasında bir bağ kurabiliyorsa,  resmin içeriğine öncelik vermek çok doğru olur. Resim ve alıcı arasında duygusal bir bağ yaratmak en önemlisi.

Duvarda her görüldüğünde kişiyi mutlu edecek bir resim, aslında ruhu da besleme yatırımıdır. Keza, bu bağ sanatçısı ile de kurulabilir. Sanatçıların hayat hikayeleri ve ilham aldıkları konular öyle geniş ki ben de hayranlıkla takip ediyorum. Sanatçımın yaşayan ve üretmeye devam eden biri olması hediye ettikten sonra belki bir  koleksiyona dönüşmesine fırsat verebilir.

Böylece hediye edilen kişi için yeni bir alan açılmış olur asında, duvarınızda eseri olan bir zaman içerisindeki  değişimini görebilmek çok büyük bir keyif ve keşif oluyor. Bir sanat çalışması seçerken mekan tasarımı ve sanat eserlerini birlikte düşünmek gerekiyor. Biliyoruz ki müzeler uzun yıllardır en önemli iç mimarlık çalışmalarının yapıldığı mekanlar olmuştur. Bu da bize sanat eserlerinin küratöryel anlamda doğru yerlerde  olmasının önemini vurguluyor. Ben  de ev hediyesi verirken, daha önce bahsettiğim gibi eseri vereceğim kişilerle duygusal bağının yanında; eserin nerede ve nasıl gözükebileceğini de hayal etmeye çalışıyorum. Demek istediğim, hem duyguyu hem de ev ile olan mekan ilişkisini birlikte yakaladığımız eserlerin doğru bir tercih olduğunu düşünebiliriz.