Sanatçı, Barselona’da doğmuş ve yetişmiştir. Sanata olan ilk eğilimi, 30 yaşında bir mimarken, aldığı eğitim ile başlamıştır. Eğitimi sırasında, grafiksel sunum ve eskizler, onun en çok tercih ettiği çalışmalar olmuştur.
Mimarlık ve mühendislik çalışmalarından sonra, litografi ve kaligrafi konularında uzmanlaşmaya yöneldi. Sanatçılık ve mühendislik arasındaki ikilem, onun sanatının temeli halini aldı. Sanatçının tekniği, resim ve mimari arasındaki güçlü diyaloğa dayanmaktadır.
Sergi, önce eserlerinin arkaplanı üzerinde çalışır. Bu aşama onun için, özgürlük ve renk araştırması anıdır; şekilleri, (su ve hava gibi) sofistike materyalleri tuvalin üzerine resmeder. Sonra doğal olarak oluşan renkleri aktarır. İlhamını çevredeki unsurlardan; doğadan, şehirlerden ve mimariden alır. Oynayan çocuklar ya da çatı üzerlerinden havalanan kuşlar gibi, sokaktan, günlük yaşantı manzaralarını tasvir etmekten hoşlanır.
Sergi, doğal gölgelerin inceliklerini ortaya çıkarmak için kasten yumuşak renkler kullanır. Akşam karanlığı veya şafak vakti; renklerin ve ışığın henüz belirginleşmediği anlar. Tablolarının unsurlarının bulanık olmasından, şekillerin ve belirgin hatların hafifliğe yer vermek için kaybolmasından hoşlanır. Böylece, renk sadece ışığın içinde var olur. Şiirsellik ve yumuşaklık, sanatçının eserlerine yansıtmayı sevdiği başlıca duygulardır.
Sergi, Dünya’yı gözlemleyerek iki yol arasında bir denge tutar: bakmak ve görmek, düşünmek ve davranmak, düşünmek ve hissetmek.. Plan veya hesap yapmadan, olası tüm yaratıcı açılımlara izin veren ressam bakış açısını tercih eder.
Sergi, İspanya’da ve tüm Dünya’da yirmi yılı aşkın bir süredir eserlerini sergilemektedir. Japon stiline ve özgün baskıya yakın sanatı, büyük uluslararası etkinliklerde kolaylıkla yer bulmaktadır.
