Öncelikle ulaşılabilir çağdaş sanat galerisi kavramından ne anlamalıyız? Bize biraz Carre d'Artistes’ten bahsedebilir misiniz?

 Carre d’Artistes, 2001 yılında Güney Fransa’da ilk galerisinin kapılarını açtı. Geçtiğimiz on sekiz yılda, dünyanın en önemli başkentleri olmak üzere (Newyork, Paris, Barcelona, İstanbul, Shangai, Honkong gibi) ellinin üzerinde galeriye ulaşmış, dünyanın en büyük sanat galerisi zinciri olma yolunda ilerlemektedir. Carre d’Artistes “sanatı demokratikleştirmek” fikri ile yola çıkan bir konsept.  Herkesin ulaşabileceği fiyatlarla, dünyanın farklı ülkelerinden önemli sanatçıların orijinal ve sertifikalı eserlerine sahip olabiliyorsunuz. Her ay galerimizden, bir sanatçı dünyadaki bir diğer galerimize gidiyor. Bir başka sanatçı İstanbul’a geliyor. Sanatçılar galerimizde, eserleri ile dünyayı geziyor, sanatseverler her ay başka bir sanatçı ile tanışıyor ve dünya sanat trendlerini takip edebiliyor. Galerimizde, herkesin ulaşabileceği fiyatlarda eserler var ayrıca “premium segment” dediğimiz dünyanın önemli sanatçılarından eserler de var. Burada amacımız; dışlayıcı değil, kapsayıcı olmak ve herkesi sanat eseri sahibi yapmak.

Galerimizin felsefesi; herkesin hayatında sanatın yer almasıdır.

Sanat ulaşılabilir olduğu zaman herkesin duvarında bir sanat eseri olabilir, insanlar sofralarında sanattan bahsedebilir, birbirlerine sanat eseri hediye edebilir. Sanat hayatlarımızın içerisine kolayca sızabilir, böylece toplumsal bir fonksiyon kazanarak ayrıştırılması engellenebilir.

Türkiye’de ne zamandır faaliyettesiniz?

 2015 yılında ilk şubemizi Beyoğlu’nda açtık, 2017 yılında ise Quasar Otel’in içerisinde ikinci galerimiz faaliyete girdi. Önümüzdeki yıl istanbul’da bir galeri daha açmayı planlıyoruz.

 Sanatseverlerin “ulaşılabilir sanat” kavramına yaklaşımı nasıl?

 Ulaşılabilir sanat kavramı, Türkiye sanat piyasasına Carre d’Artistes ile beraber girdi diyebiliriz. Bugüne kadar galerimizde ağırladığımız herkesten; “ Bu harika bir konsept!” tepkisini aldık. Sanat eseri satış oranımız çok yüksek, her sene giderek daha da yükselen bir ivme kazandı. Bir kişi galerimize gelip, bir kere sanat eseri satın alınca, mutlaka sürekliliğe dönüşüyor. Arkadaşlarına öneriyor ve bir zincir gibi doğal olarak gelişme gösterip daha da büyüyor. Bu manzarayı görünce, Türk sanat piyasasında ne kadar ihtiyaç duyulan bir sistem olduğunu gördük

Galerinizi genellikle kimler ziyaret ediyor?

Galerimizi toplumun her kesiminden insan ziyaret ediyor. Bu anlamda koleksiyoner profilimiz çok zengin. Carre d'Artistes sanat galerileri iki farklı segmentten oluşur. İlki ulaşılabilir konseptimizi oluşturan “affordable segment” burada herkesin bütçesine uyan eserlere ulaşmak mümkün. Bu segment; insanları sanat alıcısı yapmayı, sanatseveri sanat alıcı yapmayı, genç koleksiyonerler yaratmayı hedefliyor, sanatın ve sanatçının gelişimi ve sanat piyasasının büyümesi için önemli bir kitleye hitap ediyor.  Ayrıca, sanatı hediye etme kültürünü oluşturuyoruz, İnsanlar yeni evi olan bir arkadaşına, doğum günü olan birine sanat eseri hediye ediyor. Düşünsenize veren için de alan için de ne kadar özel bir duygu… Şirketlerin kültürüne sanat eseri hediye etmeyi yerleştiriyoruz. Bir çok kurumsal iş yapıyoruz, şirketler başarılı buldukları çalışanlarına verdikleri değeri bir gömlekle değil, sanat eseri hediye ederek gösteriyor.  Yurtdışından gelen misafirlere Türk sanatçıların eserlerini hediye ediyor. Çok fazla kurumsal işbirliklerimiz oluyor. Diğer konseptimizi oluşturan “premium segment” ise; dünyanın bir çok ülkesinden piyasa değeri yüksek sanatçıyı Türkiye’deki koleksiyonerle buluşturuyoruz. Bu çok önemli bir şey çünkü 50 galeri ortak bir havuza sahibiz ve dünyanın her yerinden önemli sanatçılara galerimiz aracılığılya ulaşma şansı var.

Galeride sergilenen sanatçılar ve eserleri neye göre belirleniyor?

 Her sene dünyanın bir çok ülkesinden iki binin üzerinde sanatçı merkezime başvuruda bulunuyor. Bu sanatçıların işleri, belirlenen kriterler ölçüsünde özel bir komite tarafından seçiliyor, senede yaklaşık on sanatçı bünyemize katılabiliyor.

Carre d'Artistes Istanbul’da yer alan Türk sanatçılarının Carre d'Artistes’in diğer ülkelerdeki galerinde de eserlerini sergileme şansı oluyor mu?

Elbette! En çok önemsediğim konulardan biri bu. Türk sanatçılarımızı dünyaya tanıtma şansını elde etmek.  Sergilendikleri ülkelerde onlarla özel bağlantılar kurmak ve iş geliştirmek.

Türk sanatçılarımızın galeri olarak danışmanlıklarını da üstleniyoruz , en çok talep gördükleri ülkelerde ilişkilerini geliştirip daha çok tanınmalarına katkıda bulunmak istiyoruz.

Yukarıdaki soru paralelinde, Türk sanatçıların eğer diğer ülkelerde de sergilenme şansı varsa, bu durum Türk sanatçısı ve sanatının bilinirliğine de büyük ölçüde katkı sağlamış olur. Bu çerçevede, global sanat piyasasının Türk sanatı ve sanatçılarına yaklaşımı nasıl?

 Kesinlikle bilinirlik artıyor. Carre d’Artistes dünyanın en büyük çağdaş sanat galeri zinciri, bu sistemde çalışan bir sanatçı olmanın en avantajlı tarafı dünyada elli ülkede sergilenme şansı. En çok nerelerde talep olduğunu görebilme şansını Türk sanatçılara sağlamak istiyoruz. Maalesef Türk sanatçıların bilinirliği yüksek değil; ama sanatçılarımız arasında müthiş yetenekli olanlar var ve global sanat piyasasına tanıtmak için çalışmalarımız devam ediyor.

Sizce Türkiye’de sanatı ulaşılabilir kılmak adına başka neler yapılmalı?

Türkiye’de sanat için toplumdan çok kopuk, belli bir zümreye aitmiş  gibi bir algı var. Sanatı ulaşılabilir kılmak için sanatı kurumsallaştırmak gerekiyor, en önemli eksik bu. Türkiye’de sanat piyasasında kurumsallık yok.  Sanat bir hobi değil; dünyanın en hızlı büyüyen piyasalarından biri, buna yatırım yapmak ciddi bir şirket mantığı ile kurumsallaşmak ve yaygınlaştırmak gerekiyor.

Carre d'Artistes Istanbul’da belli dönemlerde sergiler, yurt dışından konuk bir sanatçının davet edilmesi vs gibi etkinlikler de oluyor mu? Yakın zamanda hangi etkinlik ya da sergi olacak?

 Her ay yeni gelen sanatçımızın eserlerini ve kendisini tanıtmak için bir davet veriyoruz. Yurt dışından sanatçılarımızı ağırlıyoruz. Mesela yakında galerimizin en sevilen, Avrupanın en başarılı sanatçılarından Pierre Reymond’u ağırlayacağız.

Röportaj Linki: Sanatı Demokratikleştirmek